11-12 Mayıs tarihlerinde Paris'te düzenlenen 78. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Çelik Komitesi toplantısında, katılımcılar küresel çelik piyasasının yavaş büyüme hızına ve görünüme bağlı risklere yönelik fikirlerini paylaştı. Çelik Komitesi yeni çelik üretimi kapasitesine yönelik kamusal mali destek tedbirlerine yönelik yeni bilgileri görüştü ve yeni çelik üretimi kapasitesine ya da ekonomik olarak yetersiz kapasitelerin bakımına katkı sağlayacak kamusal mali destek tedbirleri gibi hükümet müdahalelerini incelemeye devam etme kararı aldı.
OECD Çelik Komitesi, çelik sektörüne yönelik görünümün dünya ekonomisinin büyüme hızı, jeopolitik gerilimler, petrol ve hammadde piyasalarında oluşacak gelişmeler, Çin çelik talebinde uzun süreli düşüş ve fazla çelik kapasitesinin etkileri dahil pek çok belirsizlik nedeniyle zayıf kalacağını açıkladı. Temsilciler çelik sektörünün ticari çıkarımlar, kapasite fazlası ve rekabet ile birlikte talepte uzun süreli düşük büyüme oranıyla karşı karşıya olup olmadığını görüştü. Önümüzdeki dönemde, çelik talebindeki büyümenin küresel olarak artan yaşlı nüfusu, mali rekabet ve çelik talebinin daha etkili kullanımı nedeniyle kısıtlanabileceği belirtildi.
Küresel büyüme ve Çin'in büyüme oranlarının yükseleceğine dair beklentilerin az olduğu düşünüldüğünde, hacim yerine değeri artırmanın sektöre uzun vadeli yapısal değişikliklerden kaynaklanan fırsatları yakalamada destek sağlayabileceği ifade edildi.
Çelik Komitesi'ne göre, araştırmalar ham çelik üretimi kapasitelerinin dünyanın bazı bölgelerinde büyük oranda üretim fazlasına rağmen daha da arttığını gösteriyor. Büyüme projelerinin birçoğu ya yerli ekonomi ya da projenin gerçekleştiği ülke ekonomisinin bağlı olduğu hükümetler tarafından finanse ediliyor. Gelecekte küresel çelik tüketimindeki olası yavaşlama göz önüne bulundurulduğunda, kapasite fazlasının çelik sektörüne yönelik belli başlı sorunlardan biri olmaya devam edeceği ve bazı piyasalardaki kapasite fazlasının, tesislerin kapanması ve işsizlik gibi sorunlara neden olacak önemli oranda ihracat artışına işaret ettiği belirtildi.