Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 12-13 Aralık'ta Cape Town'dan gerçekleşen 77. Çelik Komitesi toplantısında, katılımcılar küresel çelik sektöründeki kapasite fazlası konusunda görüşlerini paylaşırken, dünya genelinde çok sayıda yeni çelik tesisi yapımının devam ettiğini birçoğunun hükümetler tarafından desteklendiğini belirterek kapasite fazlası sorununun acilen çözülmesi gerektiğini ifade etti. Çelik Komitesi toplantısı katılımcıları çelik ve hammadde ticaretindeki anlaşmazlıklar konusunda da endişelerini dile getirdi.
OECD, bugün küresel çelik sektörünün karşı karşıya olduğu başlıca zorluklardan birinin kapasite fazlası olduğuna dikkat çekti. Küresel çelik üretim kapasitesi ile talep arasında farkın gittikçe açılmasıyla çelik üreticilerinin mali durumlarının da kötüleştiği ve uzun vadede sektörün etkinliği ile ayakta kalma gücüne ilişkin endişeler ortaya çıktığı belirtildi. Birçok ekonomide yatırım projelerinin artmaya devam ederken, çelik tüketiminde orta dereceli bir büyüme beklenmesiyle, küresel dengesizliğin yakın vadede sektöre yönelik risk oluşturmaya devam edeceği düşünülüyor.
OECD'den yapılan açıklamada, Dünya Çelik Üreticileri Birliği'nin (worldsteel) kasım 2014 tahminlerine göre, dünya çelik talebinin yılsonunda 1,56 milyar mt, 2015 yılı sonunda ise 1,6 milyar mt olmasının beklendiği belirtildi. Çin çelik tüketimindeki büyümenin 2014 yılında yavaşlayarak %1'e, 2015 yılında ise %0,8'a düşmesi bekleniyor. 2013 yılında büyüme oranı %6,1 seviyesindeydi.
Çelik sektöründeki ticari anlaşmazlıklara ilişkin olarak, OECD Çelik Komitesi, çelik ticaretindeki risklerin son zamanlarda arttığının görüldüğünü belirtirken, hükümetlerin çelik sektörü, kapasite fazlası, arz fazlası, bunların ticarette neden olduğu sorunlar ve sektörün düşük karlılık oranı gibi alanlarda yaptığı müdahalelerin çelik şirketleri için önemli zorluklar yarattığı ve bu nedenle dünya genelinde daha katı ticari önlemlere ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor. Öte yandan, haksız ticari uygulamalara ve piyasaya zarar veren ithalata ilişkin ticari önlemler alınmasına yönelik başvuruların arttığı görülüyor.