Avrupa Çelik Üreticileri Birliği (EUROFER), uluslararası alanda adil bir rekabet ortamı yakalamanın gittikçe zorlaştığını söylerken, başlıca gelişmekte olan ve kaynak bakımından zengin ekonomilerle yapılan serbest ticaret anlaşmalarına ilişkin görüşmelerin henüz sonuçlanmadığını, AB dışında dünyanın diğer bölgelerinde de çelik ticareti açısından korumacı önlemelerin çoğaldığını ifade etti.
EUROFER genel direktörü Axel Eggert, "AB çelik sektörü açık piyasalara ve adil ticarete dayanıyor. Ancak, küresel krizden bu yana, AB dışında çelik üretimi yapan ülkeler tarafından yapılan haksız ticari uygulamaların çoğalması AB'li çelik üreticileri için adil rekabet ortamına zarar vererek, marjlarını azaltmaya devam ediyor. Avrupa'nın küresel pozisyonunu koruyabilmesi için üçüncü piyasaların AB piyasasına erişimini kısıtlayarak ve hammadde ihracatına kısıtlamalar getirerek, ticaret politikalarını daha etkin ve tepkisel şekilde uygulaması gerekiyor" şeklinde konuştu.
EUROFER'den yapılan açıklamada, 2014 yılının ilk üç çeyreğinde %4 büyüme kaydettiği tahmin edilen AB çelik talebindeki orta dereceli bu artışın büyük bölümünün ithalat ile karşılandığı belirtildi. Nihai mamul ithalatının aynı dönemde %22 artması sebebiyle, AB'deki tesisler tarafından yapılan iç piyasa sevkiyatları sadece %1,5 arttı, bu da AB merkezli üreticilerin pazar payını yurt dışı merkezli çelik tedarikçilerine kaptırdığına işaret ediyor. Aynı zamanda, üçüncü ülkelerdeki çelik üreticilerinin marjlarının ise yerel politikalar ile korunduğunun altı çizildi.
EUROFER, bütünüyle serbest piyasa koşullarında faaliyet göstermeyen ve AB'nin teknik şartlarına uymayan Çin'e serbest piyasa ekonomisi statüsü verilmemesi gerektiğine dikkat çekti.